1928 Paris'i. Ida Rubinstein, dönemin önde gelen dansçılarından biri, Maurice Ravel'den yeni bale performansı için müzik bestelemesini talep eder. Ravel başta yaratıcı bir blokaj yaşar, fakat hayatının sayfalarını karıştırdıkça, gençlik yıllarındaki başarısızlıkları, Birinci Dünya Savaşı'nın yarattığı travma ve ulaşılmaz aşkı Misia Sert ile olan ilişkisi, ona ilham kaynağı olur. Kendini tamamen bu esere adayan Ravel, kendine özgü, büyüleyici ve evrensel bir eser yaratır: Boléro. Bu eser, Ravel'in dünya çapında ün kazanmasına yardımcı olur. Film, izleyicilere Ravel'in iç dünyasına, kişisel ve profesyonel hayatındaki iniş çıkışlara bir bakış sunuyor. Boléro'nun yaratılış süreci, izleyicilerin sanat ve yaratıcılıkla olan ilişkilerini yeniden değerlendirmelerine yardımcı oluyor.
Film, izleyicileri 1920'lerin Paris'ine, sanatın ve yaratıcılığın merkezine götürüyor. Ravel'in iç dünyasına ve Boléro'nun yaratılış sürecine verilen bu derinlikli bakış, izleyiciler üzerinde büyük bir etki bırakıyor.
Film, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle bilinen Paris'te çekilmiştir.
